Kategori: Hayvan Refahçılığı

27 sene boyunca deneylerde sömürülen Roman öldü…

Roman-CloseUp-250

Roman

1966-2014

Save the Chimps en yakışıklı ve asil şempanzelerimizden biri olan Roman’ın 48 yaşında kalp hastalığından öldüğünü bildirmekten esef duyuyor. Roman’ın gerçek doğum yeri ve tarihi bilinmiyor; ama büyük bir olasılıkla 1966 yılında, kendi doğal yaşam ortamında doğduğu düşünülüyor. Roman’ın kayıtları Alamorgodo’daki Holloman Hava Üssü’ne getirildiği 6 Mayıs 1975 tarihinde başlıyor. Roman 7 farklı biyomedikal çalışmada araştırma deneği olarak kullanıldı. 225 kez anesteziye ve  defalarca ciğer biyopsisine maruz bırakıldı. Roman üzerinde uygulanan deneysel aşılardan biri gebeliği önlemek içindi; işe yaramadı ve Roman 7 şempanze babası oldu.

(daha&helliip;)

Hayvanat bahçelerinde direniş

Tatiana

 

JASON HRIBAL

Dünyada San Fransisco Hayvanat Bahçesi’nde meydana gelen o korkunç saldırı yaşandığında günlerden 26 Aralık’tı, sene 2007. Bir insan öldürülmüş, iki kişi yaralanmıştı. Her yer kan içindeydi. Polisler saldırganı vurarak öldürmüştü. Raporlara göre yaşanan gerçek bir kaostu; çünkü saldırı sadece Noel günü yaşanmakla kalmamıştı, katil insan da değildi üstelik !

Tatiana 4,5 yaşında bir Sibirya kaplanıydı. Denver, Colaroda’da doğmuştu ama 2005 yılında San Fransisco’ya nakledilmişti. O zamanlar kaplan sergisinin göz  kamaştırıcı üyesi olacağı  düşünülüyordu. Ancak bu böyle sürmedi, özellikle de Tatiana kapalı bölmesinin 4 metrelik duvarlarından atlayarak kaçmaya kalktığında. Etrafta gençler vardı. Çığlıklar atıyor, kollarını sallıyor,  büyük olasılıkla Tatiana’ya birşeyler fırlatıyorlardı. Görgü tanıklarından bir kadın gençlerin aslanlara da aynı şeyi yaptıklarını ve aslanların oldukça öfkelendiğini söylemişti. Kadın o kadar korkmuştu ki ailesini alarak oradan ayrılmıştı. Öfkeli aslanlar korkutucudur, demir parmaklıklar arkasında kalsalar bile. Kaplanlar daha da korkutucu olabilir.

Tatiana kendisini kızdıran gençleri kovaladı ve bir genci paramparça etti. Diğer ikisi kaçtı. 20 dakika boyunca Tatiana hayvanat bahçesinde gezindi. Park çalışanlarına, yardım ekiplerine saldırmak için bir çok fırsatı oldu. Tatiana diğer ziyaretçilerin peşinden de kolayca gidebilirdi. Ama Tatiana’nın tek hedefi vardı: diğer iki  genci bulmak istiyordu ve Terrace Cafe’de amacına ulaştı. Ortalık darmadağın oldu, polis hemen etrafı güvenlik koridoru olarak kapadı, bütün projektörler kaplana çevrildi. Tatiana geri döndü ve yaklaştı… Tatiana’yı öldürdüler.

(daha&helliip;)

Çoğulcu düşünmek: Bir doğrudan eylem meselesi

“Her ulusun kendini teröre karşı savunma hakkı vardır.”

Eski ABD Başkanı George Bush

Yeni bir iç savaş başlıyor- bedeli ne olursa olsun, hayvanları ve dünyayı sömürmeye ant içenlerle dişi ve tırnağıyla herşeyi öldürmeye ant içenlere direnen eylemciler arasında bir savaş. Uzun süredir devam eden doğaya karşı şirketler savaşına tanık olmakla kalmıyoruz, ayrıca doğamızla ilgili yeni bir sosyal savaşa tanıklık ediyoruz.

(daha&helliip;)

“İşçi Partisi yalan söyledi, Barry öldü.”

“Barry Horne, Interfauna’dan 86 beagle köpeği ve 26 tavşanı kurtardıktan sonra.”

Barry Horne 1952 yılında İngiltere’de doğdu. 1998 yılının Aralık ayında, Britanya devletini hayvan deneyleri üzerine kamu soruşturması başlatmaya ikna etmek için -ki İşçi partisi 1997 yılında iktidara gelmeden evvel bunun sözünü vermişti- 68 günlük açlık grevi yaptığı sırada dünyaya ismini duyurdu. Horne açlık grevini, kürk ve deri ürünleri satan mağazalara yanıcı maddeler yerleştirmekten aldığı 18 yıllık hapis cezasını çekerken gerçekleştirmişti. Bu ceza İngiliz mahkemesi tarafından bir hayvan hakları aktivistine verilen en ağır cezadır.

(daha&helliip;)

Kanunen kör: hayvanlara yasal haklar verebilir miyiz?

Dr. Steve Best

ABD gibi çürümüş sosyal sistemlerinde yasalar ve etik arasındaki ilişki nadiren birbirine paraleldir. Yasalar güçsüzlerdense güçlüleri korumak için vardır, ve etik de yapılan kötülüklerin ve yanlışların mazeretidir. Böylece etik olarak doğru olan bir şey yasalarda belirtilmiş olmak zorunda değildir, ve yasal olan bir şey de nadiren ahlâki olma özelliğini taşır. Aslında ABD hükümetiyle ilgili gerçek skandal, neyin yasal olduğu konusudur.

(daha&helliip;)

PETA’nın yanıtı

Sitede yer alan   “PETA Neden Öldürüyor?” ( http://wp.me/pKCmy-1Ce  ) ve “İnsanların İşlettiği Mezbaha” ( http://wp.me/pKCmy-1BX ) adlı yazılara PETA tarafından gelen yanıt PETA kurucusu Ingrid Newkirk tarafından yazılmış ve önceden yayınlanmış bir yazı.  Newkirk, PETA’ya yönelik suçlamaların et endüstrilerinin oyunu olduğunu düşünerek yaptıkları şeyi savunuyor, gerekçelerini sıralıyor; ancak linke tıklarsanız yazının altındaki yorumlarda kendisine katılan fazla insan olmadığını görebilirsiniz.

Ingrid Newkirk

Geçtiğimiz Ocak ayında PETA bir önceki sene boyunca hasta, yaralı, yaşlı ve başka bir biçimde sahiplenilemeyecek ve bu sebeple ötenazi uygulamak zorunda kaldığı hayvanlar hakkında bir açıklama yaptı. PETA bu sayıları her sene açık olarak yayınlıyor ve aynı anda paralel olarak devletten ve yurttaşlardan zincirlemeye karşı (çalışanlarımızın karşılaştığı köpeklerin çoğu agresif ve hayatları boyunca ev dışında zincirlenmişler, dehşet bir şekilde ihmal edilmiş köpekler) yardım etmelerini,  düşük gelirli insanlara ait yaşlı ve hasta hayvanlara ötenazi uygulamasının maliyetinin düşürülmesine yardım etmelerini ve evsiz hayvan krizinin boyutunu azaltmak için sterilizasyon programlarının ve yasaların yürürlüğe girmesini istiyor.

(daha&helliip;)

‘Hayvanların Ruhu Var mı?’

Gary Kowalski/1999

Bölüm 1

‘Hayvanların Ruhu’ / Hayvanların Ruhu Var mı?

Mississippi’deki küçük bir çifltikte ılık bir bahar gününü hayal edin. Çiçek kokusu sarmış her bir yanı ve çiftlikten kaçmış bir dişi domuz daha yeni doğum yapmış. Aynı günün ilerleyen saatlerinde, verandanın altında dinlenen yavru domuzlara bir kez bakmak bile yeterli: anne domuz, buket yapmak için dikkatli bir şekilde fulyaları ısırmış, uyuyan yavrularının etrafını sarmalayan sarı samanların içine yerleştirmiş.

(daha&helliip;)

#OCCUPY İNSANLIK : İNSANLIĞI İŞGAL ET!

Sun

Ölümünden önce yapılan o nadir söyleşilerden birinde Aldous Huxley’ye hayata yeni atılan genç insanlara ne öğüt vereceği soruldu. Huxley bir an düşündü, gülümsedi, ve bunu söylemekten utandığını  ama hayat boyu süren araştırmalarından; sanatla uğraşıp bütün klasikleri okuduktan ve bir çok kitabı kaleme aldıktan sonra önerebileceği en derin ve anlamlı öneri ve  öğütün şu olduğuna karar verdiğini söyledi: “biraz daha ince olmaya çalışın”.

(daha&helliip;)

Tarihteki En Radikal Düşünce!

 Roland Windsor Vincent

Hayvan Hakları, insanlık tarihindeki en radikal toplumsal ve politik düşünce. Bu düşünce, binlerce yıllık dinî pratiklerin ve inançları hiçe sayıyor! İnsanın çıkarlarını, kibrini, zulmünü ve cehaletine meydan okuyor! Hayvan Hakları, insan olmayı yeniden tanımlıyor.

Hayvan hakları, demokrasiden daha radikal bir felsefe.

(daha&helliip;)

Hayvan Özgürlüğü ve Şiddet

Rod Coronado

Bu bildiri, hayvan hayatlarını ve hayvan yuvalarını kurtarmak için illegal eylemlere olan desteğimiz ve o eylemleri yönelik açıklamalarımız nedeniyle bir kez daha gündeme gelen gerginliklere cevap vermek içindir.

Hepimiz ALF, ELF ve Revolutionary Cells gibi grupların düşüncelerine ve eylemlerine katılmasak da bu grupların eylem ve stratejileri, hayvan istismarı ve çevresel yıkım felaketlerine karşılık vermek adına elinden gelen çabayı gösteren her türden meşru hareketteki düşünce ve kuramların sağlıklı bir tarzda ifade edilmesini sağladığı için saygıyı hakediyor. Yönetici elitlerin (beyaz, erkek, orta sınıf vb) ayrıcalık sahibi üyeleri tarafından ortaya sürülüp insanların cesaretini kırmak gibi bir amaç taşıyan tartışmalar, 19.yy’da insan özgürlüğü ve kurtuluşu eylemlerinin ezilmeyen grupların ahlâki hassasiyetlerini ve prensiplerini ihlâl ettiğinde kibar özgürlük karşıtı toplumlar tarafından öne sürülen argümanlara benziyor.

(daha&helliip;)

Neden Bir Çok Vejetaryen Yeniden Et Yemeye Başlıyor?

Dr. Hal Herzog

Belki Güneyli bir Baptist olarak yetiştirildiğimden, dinden dönenler hep beni cezbetmiştir, bu yüzden neden çok sayıda vejetaryenin tamamen bitki temelli beslenme biçimlerini bıraktığını öğrenmeye karar verdim. Eski vejetaryenlerin motivasyonlarını incelemek için  Morgan Childers ve ben bir websitesi kurduk. Buraya bir survey ekledim, konu elbette yemek yemekti. Ardından, beslenme, sağlık, hayvanların maruz bırakıldığı davranışlarla  ilgili sitelerde eski vejetaryenlere çağrıda bulunduk.

(daha&helliip;)

Anne Sütü

Post image for Mother’s Milk

Angel Flinn

“İster organik ister geleneksel olsun, bütün süt endüstrisi operasyonları, kendini savunmayan milyonlarca dişiye bir anneye yapılabilecek en kötü şeyi yapmak için var sadece”.

– Peaceful Prairie Barınağı

Her yıl mayıs ayında Anneler Günü sadece kendi annelerimizin sevgisini düşünmek için değil, anneliğin özü üzerine düşünmek için; bizim için, kültürümüz için ne anlama geldiğini düşünmek için bir fırsat sunar bize. Ama bizi besleyip büyüten kadınlara kartpostallar, çiçekler, hediyeler ve şiirler verirken, diğer türlerin üyeleri arasındaki derin ve anlamlı ilişkiler söz konusu olduğunda toplumumuzun ikiyüzlü yaklaşımına daha dürüst bir biçimde bakma fırsatını da göz ardı ediyoruz.

(daha&helliip;)

Hayvan Hakları mı, Hayvan Kurtuluşu mu?

TotalXLiberation

Kurtuluş, anarşi ve hayata dair dağınık düşünceler.

Hayvan hakları veya kurtuluşu hareketi içerisindeki bireyler, eylemciler ve örgütlenmeler çoğu zaman meseleyi haklar meselesi olarak veya kurtuluş meselesi olarak görmek gibi farklı fikir ve eleştirileri benimserler. Bu duruma daha açık bakabilmek için, bu iki anlama yakında bakmamız gerekmektedir. Evvela, genel olarak “haklar” kavramı birisine bir şey yapma veya bir şeye sahip olma hakkı (yasal) vermektir.

(daha&helliip;)

Nepal’in Tuğla Ocaklarında Çalışan Eşekler

Tuğla ocakları Katmandu vadisini alev almış meşe ağaçları gibi süslüyor, onyıllardır yaptığı gibi kara dumanını püskürüyor. Ama biraz yakından bakınca bu fabrikaların sebep olduğu çevre felaketleri kadar ciddi ve rahatsız edici bir sahne görmek mümkün. İnsanı afallatan bir işkence ve istismar gözler önüne seriyor kendini.

(daha&helliip;)

Kurban : Kökenleri ve Ritüelleri

İnsanlık tarihi kadar eski olan ve kimi toplumlarda katliam boyutlarına ulaşan Kurban olgusu, toplumlarda son derece kuvvetli ve katı bir yaptırım gücüne sahiptir. Çeşitli kaynaklar, dilimizde yer alan kurban sözcüğünün aslının İbranice “korban” olduğunu, Aramice aracılığıyla Arapçaya geçtiğini belirtmektedir. Kök itibarıyla (krb) yakınlaşma, akrabalık kurma anlamı bulunmaktadır.

Kurban sözcüğünün ,İslamiyetin Türkler arasında yayılmaya başladığı 9.-10.yy’larda Türk boyları arasında kullanılmaya başlandığı görülür. İslamiyet öncesi Türk boylarında hangi sözcükle karşılandığı konusunda görüş birliği henüz bulunamamıştır. Radloff “taylga” , Esin “yağışlık,tapıg” , İnan “toluu, tayılga, hayılga, tayı, kudayı, kereh” kelimeleri ile karşımıza çıkarlar. İnan ,Altay şamanizmine bağlı olarak : “kurban ayininin umumi adı üstüğü, yani semadaki (gökte yaşayan ruh için) dir. Kurbana da parılgı namı verilir” der.

(daha&helliip;)

3. Dünya Savaşı: Hayvan Soykırımı

 

Daniel Greenspan

Bu yazı moral reformun toplumun sosyal yapısının değiştirilmesinde oynadığı rolü anlatıyor. Moral reform ancak yasalara uygun şekilde yapılır ve düşünceleri yaymak ya da gelenekleri değiştirmek adına şiddete başvurmazsa topluma faydalı olabilir. Ahlâki reformlar hedeflenerek barışçıl amaçları başarmak adına  barışçıl araçlara başvururken hem yasaya uygun şekilde hareket edilir, bir yandan da hükümetin tam desteği alınır. Bu yazı toplumsal hareketlerin legal anlamda onaylanmış süreçlerini ve şiddet  içermeyen amaçları başarmak  için şiddete başvurmayan araçların kullanılmasını desteklemektedir.

(daha&helliip;)

İkiyüzlü Özgürlük

Savaş Düzdaş

İnsanoğlu, yeryüzündeki yaşamı boyunca ritüellerle, büyülerle, sanatlarla, dinlerle ve en sonunda bilim aracılığıyla yaşadığı dünyayı sürekli çözmeye, anlamlandırmaya ve aktarmaya çalışmıştır.

Bu serüveninde iki milyon yıl boyunca doğanın bir parçası olduğunun farkındalığıyla yaşayan insanoğlu, tarıma geçişle birlikte kendisini, hayvanları ve bitkileri evcilleştirerek kendisi de dahil bütün canlıları, köleleştirerek baltayı canlılığa vurmuştur.

(daha&helliip;)

At Yarışları Öldürür: Yarış Atları Gerçeği

ABD’de her sene yapılan geleneksel Omak at yarışlarında atlar 69 metre yokuş aşağı inerek Okanagon Nehri’ne  ulaşmaya çalışıyor. Omak İntihar Yarışı adı da verilen bu at yarışında 70 sene içerisinde 21 at öldü, bir çok yaralandı

Animal Aid

Çoğu insan at yarışlarına  atların tamamen istekle yarışıp heyecanın keyfini sürdüğü zararsız bir spor olarak bakıyor. Gerçek ise bu görüntünün ardında büyük bir acı söz konusu.

Birbiriyle yakından bağlantılı olan İngiliz-İrlanda yarış endüstrilerinde her yıl yaklaşık 18, 000 tay doğuyor; ancak bu tayların ancak %40 kadarı yarış atı oluyor. Yeterli dereceyi alamayan atlar mezbahaya gönderiliyor ya da artık tamamen göz ardı edilene kadar el değiştirebiliyor. Yarışa katılan atların 400 kadarı her sene yarışlarda ölüyor.

(daha&helliip;)

Hayvanların Cinsel Olarak Sömürülmesi

İnsanlar süt içebilsin, şirketler para kazanabilsin diye 7-10 sene boyunca suni yollarla gebe bırakılan inekler, ‘olağan’ bir cinsel sömürüden geçerek senelerce kullanılıyor ve ardından tabaklara et  olarak geliyor…Bu  ineğin cinselliğinin sömürülmesi olağan, doğal ve  insanlar için faydalı görüldüğünden, normal…

HAYVANLARIN CİNSEL OLARAK İSTİSMAR EDİLMESİ NE DEMEKTİR?

Çoğu kez bestialite ismi de verilen hayvanların cinsel olarak istismarı, bir hayvanın bir insan tarafından cinsel anlamda suistismal ve istismar edilmesidir. Bu olaya vajinal, anal, oral penetrasyon; okşama; oral-genital ilişki; bir obje kullanarak penetrasyon; ve cinsel tatmin duygusu uğruna bir hayvanı yaralamak ya da öldürmek türünden bir çok istismar davranışı dahildir. Hayvanların cinsel olarak istismarı,  cinsel istismar dışında fiziksel  şiddet içerebilir ya da içermeyebilir; hayvana  fiziksel olarak zarar verebilir ya da vermeyebilir. Hayvanların cinsel olarak istismar edilmesi, aynen tecavüz gibi şiddet, kontrol ve sömürünün erotize edilmesidir.

(daha&helliip;)

Yaşama Hakkı 3 : Antropolojik Makineyi Durdurun


Mira Fong

7. Hayvan Manifestosu

Hayvan hakları hareketi ivme kazanırken hem bilimsel hem de akademik çevrelerden destek gelmeye devam ediyor. Bu çabalar hayvanların halk tarafından daha fazla ilgi ve yardımgörmesine yardımcı oluyor. Hayvan zekâsı/hayvan duyguları ile ilgili çalışmalar, hayvan haklarını savunanlar hayvanlara yasal statüler sağlamaya çalışırken yaşamsal öneme sahip bilgiler sunuyor.

(daha&helliip;)

Yaşama Hakkı 2: Ahlâki Haklar ve Modern Tımarhanede Et

Mira Fong

4. Ahlâki Haklar

Ahlâki haklar kavramı hayvan haklarının en temel argümanıdır. Hayvan hakları düşünürü Profesör Tom Regan hayvanların örneğin yiyecek ve barınak bulmak amacıyla gezinmesi ve dolaşmasının, kendi sosyal grubuyla bağlanarak iletişim kurmasının, onay görüp  sevilmesinin ve en önemlisi acı çekmeden yaşayabileceği bir yaşama sahip olması anlamında çıkarlarının saygı görmesi gerektiğini söylüyor.

(daha&helliip;)

Yaşama Hakkı -1

Mira Fong

“Hümanist, şiddet içermeyen ütopya; o sözde “aydın” ve “ilerici”  insanlar, eşitlik ve hak kavramlarını bu gezegeni beraber paylaştığımız canlıları da kapsayacak şekilde genişletene dek ikiyüzlü bir yalan olarak kalacak “

-Dr. Steve Best

1-Bir Kopernik Devrimi

Her toplumsal hareket ahlâki bir krize verilmiş bir yanıttır. İkiyüz yıl önce kölelik yaygın bir pratikti. Bugün hâlâ var olsa insanlar karşı çıkardı. Hayvan özgürlüğü, hayvanların köleliğini ortadan kaldırmaya çalışıyor. İnsan türü için ortaya konmuş diğer toplumsal hareketlerden farklı olarak hayvan hakları  insan türüne dahil olmayan canlıların doğal haklarının yasal olarak korunması ve adalet için mücadele ediyor.

(daha&helliip;)

Hayvan Değerleri ve Acının Kuantumu

Dr. Michael W. Fox

Bir çok iyi insan hayvanlara ilgi gösterilmesi ve onların insan sömürüsünden, cehaletinden, gaddarlık ve vurdumduymazlığından  korunması için özellikle son üç yılda bir çok samimi ve güzel şey yazdı.

Ancak bütün bunlar olurken hayvanların ızdırabı, türlerin ve yaşam alanlarının endüstriyel ölçekli sömürüsü ve yok edilişi küresel anlamda yoğunlaşıp yaygınlaştı. Şefkatli eylemler ve yaşamın bütününe yönelik hürmet duygusunu göreve çağıran bütün çağrılardan uzak olarak hayvan kullanımı ve istismarının kapsamında ciddi bir kuantum sıçraması yaşandı. Bunun anlamı; “sessizlerin sesi”nin sağır kulaklara ulaşmaya devam ettiği ; ama ya duyulmadığı ya da  hayvanları korumakta değil de hayvan sömürüsünde statükonun korunmasında menfaatleri olanlar tarafından  dalga geçilip gülünç bulunduğu oldu.

(daha&helliip;)

Hayatımı Değiştiren O Gün

Filip Barche

İnsan olmaktan, en korkunç şeyleri yapabilecek bir ırkın üyesi olmaktan utandığım o günü hiçbir zaman unutmayacağım. Mezbahaya yaptığım ziyaret bir gün içinde hayatımı değiştirdi. Bütün hayatımı değiştirdi. Orada bir kez daha doğdum- tamamen farklı bir insan olarak. Hayvan hakları için mücadele etmeye başladım.

Vejetaryen olmaya giden ilk adımları çocukken attım ben, ilkokula başladığımda. Aklımdan hiç çıkmayan bir olay var: din dersi kilisede yapılıyordu. Son derece nazik biri gibi görünen bir rahibimiz vardı, sevgiden söz ediyordu. Kapının hemen kenarında oturan bir kız bir ses duydu. Koştu ve kapıyı açtı. Hiçbir şey göremedi önce; aniden ortaya bir yavru kedi çıktı, hemen kaloriferin yanına uzandı.

(daha&helliip;)

Militan Çevrecilik ve Hayvan Hakları Savunuculuğu

Sedat Gündoğdu

Militan Çevrecilik ve Hayvan Hakları Savunuculuğu 1

Çevreciliğin ülkemizdeki modus operandi’si (eylem planı) “ağaç dik, çöp topla, çevreyi koru” mottosunun miadını doldurmuş olmasından kaynaklı yeni bir çevrecilik anlayışını hâkim kılmanın zamanı geldi de geçiyor. Bu yüzden dünya örneklerinin üzerinde durmak bir anlamda zihin açıcı olabilir. Henüz literatürde yer edinmiş olmasa da, dünyada uzun süredir gelişen, ancak ülkemizde henüz emarelerine rastlanılmayan militan çevrecilik değerlendirilmeyi fazlasıyla hak ediyor. Militan çevrecilik özellikle sonuçlarla boğuşan ve protesto eden pasif çevrecilikten, müdahale eden ve sorunun kaynağını ortadan kaldırmaya dayanan aktif çevreciliğe geçişin zorunluluğunu savunanların alternatif bir sığınağı konumunda. Ancak insan türü, Homo consumer (tüketen insan) olma eşiğini çoktan aştığı için, artık günümüz dünyası için aktif ve müdahale eden çevreciliğin yaşam şansı, bağımlı insan sayısının artmasından kaynaklı olarak oldukça azalmıştır. Her türlü yasanın, çevreyi ve çevreciyi korumaktan öte, onu aforoz edip düşkünlükle suçladığını ve çevreyi de boşa sürüp giden kaynaklar manzumesi olarak gördüğünü düşünürsek, militan çevrecilik bir zorunluluktan öte zamanın ruhuna uygun olmasa da uydurulması gereken bir anlayış olarak karşımızda durmaktadır. Hali hazırda binlerce canlı son nefesini vermek üzereyken, son vahşinin yitirilmesine ramak kalmışken, hayvan barınakları birer hayvan işkence hanesine dönüşmüşken ve de bilim, hayvanları birer deneme tahtasına çevirmişken elimizi çabuk tutmalıyız desek yeridir. Üzülmeyin, henüz doğa korumadan bahsedip bir yandan da lastik reklamında oynamadıysanız ve çevrecilik pozunu katlettiği canlının süs haline gelmiş kellesinin önünde vermediyseniz ilk taşı atabilirsiniz.

(daha&helliip;)

Bir İnsan ve Herhangi Bir Hayvan Arasındaki Gerçek Fark

alf

Bir insanla herhangi bir hayvan ya da bir böcek arasındaki gerçek fark nedir? Bu yazı size bu farkı açıklasın; “Elephants on Acid, Bizarre Experiments” adlı kitapta yazar Alex Boise tuhaf bulduğu bir dizi deneyden söz ediyor. Bu deneylerin çoğu üzücü- yüzlerce  köpeği sırf  köpekler  iki başla yaşayabilir mi bunu görmek için öldürmek gibi- ama deneylerden ikisi insanın doğası konusunda gözlerinizi açmaya yetmeli.

(daha&helliip;)

“Mezbaha…”

Fotoğraf

“Neo         :  Gözlerim çok acıyor… neden?

Morpheus:  Çünkü onları daha önce hiç kullanmadın.”

—The Matrix

“Mezbahaya Bir Ziyaret” adlı yazıya gösterilen ilgiye teşekkür ederim. Siteye başladığımdan beri, yani 5 senedir en çok ilgi gösterilen yazı bu yazı oldu. Sitede mezbahalarla ilgili yazılar insanları vejetaryenliği ve veganlığı kesinlikle seçmeye yöneltecek denli iyi, ve düşündürücü. Bilgi edinmeden değişmek mümkün değil; bu bilgi kimisi için bir resim olabilir, kimisi için bir belgesel, kimisi için bir yazı olabilir. Bu mücadelenin bir parçası olan ve  olmayı düşünen herkesin yolu açık olsun…

Mezbahalarla ilgili yazılardan seçmeler:

1- Mezbahadaki İnsan

http://wp.me/pKCmy-MG

2- Eğer dayanabilirseniz, Mezbahadaki Kuzular

http://wp.me/pKCmy-D5

3-Zulmü Görüntüle- Türkiye’den mezbahalar…

http://wp.me/pKCmy-vd

4- Mezbahada Çalışanların Tanıklıkları

http://wp.me/pKCmy-sP

5- Eğer Mezbahaların Camdan Duvarları Olsaydı…

http://wp.me/pKCmy-ev

6-Hayvanlar, Çocuklar ve Mezbahaların Suça Etkisi

http://wp.me/pKCmy-5i

7-  (5.) Sınıf Çocukları Mezbahada 

http://wp.me/pKCmy-3J

Bu haberin aynen zaytung gibi bir haber sitesinde  çıktığını ve aslında dalga geçmek için yazıldığını az önce  öğrendim. Kendini komik zanneden birileri gülmek için bu haberi yapmış. ..o yüzden eğer haberi okuyacaksanız lütfen gerçek olmadığını bilin. Yazıyı ALF sitesinden aldığım için doğru olduğunu düşünmüştüm..özür dilerim.

8- “Mezbaha” Gail Eisnitz’in Kitabına Dr. Steve Best eleştirisi-mutlaka  okunmalı

http://wp.me/sKCmy-mezbaha

9- “Mezbahaları Ağzınızdan Uzak Tutun”

http://wp.me/pKCmy-3z

10 -“Hayvanları Vuran Her Adi Vurulsun” bir vegan duası.

http://wp.me/pKCmy-1eD

11- Bir Dakika Önce

http://wp.me/pKCmy-12U

Mezbahaya Bir Ziyaret…

” Canlı olduklarını biliyorsunuz çünkü sert sert soluk alıyorlar, gürültü yapıyorlar, diğer ineklere tekme atıyorlar ve bütün bunlar zinciri hareket ettiriyor…“— bir mezbaha çalışanının yeminli ifadesinden alıntı

Dave Gifford

Trinity Üniversitesinde  öğrenci

Hayvan haklarının bariz şekillerde ihlâl edilmesini ilk elden gözlemlemek için bir mezbahaya gitmem önerildiği zaman bende bazı şüpheler oluşmuştu. Şüphelerim vardı; çünkü bir mezbahanın  hayvan hakları tartışmalarında bağlayıcı veya dokunaklı günlük hayat zulüm örneklerinden biri olabileceğini düşünmüyordum. Daha ezoterik, ne bileyim, hatta ahlâksız ya da gaddarca bir şeyden bahsetmem gerektiğini, mesela yavru fokların öldürülmesi gibi bir şeyi yazmam gerektiğini hissediyordum. Çok çok yanılmışım. Bir mezbahada yaşanan şeylerin insanların diğer canlıların etini talep etmesi sebebiyle  yaşanıyor olması, herşeyi daha da dokunaklı ve konuyla ilgili bir hâle getiriyor.

(daha&helliip;)

Hayvan Sömürüsünü Savunan 10 Aptal Argüman ve Onlara Verilebilecek Yanıtlar

Hayvan hakları konusunda çok yeni olanlar için yardımcı olabilecek bir yazı … genelde okuduklarımız ve izlediklerimizi düşününce oldukça basit kalıyor.

Henry Cohen

 Birisine hayvan haklarını kabul ettirmeye çalışmak cidden çok sinir bozucu olabilir. Akıl ve mantık kesinlikle hayvan haklarından yana olsa bile hiç kimse sadece akıl ve mantık aracılığıyla hayvan haklarına destek vermeye ikna edilemiyor. Bunun sebebi düşünür David Hume’un söylediği gibi, aklın tutkuların kölesi olması. Bir insanın tutkuları  onu  akıl ikna etmeye kalmadan hayvan haklarına meyilli kılmalı.

(daha&helliip;)

“ATIK EŞYALAR”…

Her yıl sadece Kuzey Carolina’da 250 BİN hayvan sadece onları kimse sahiplenmediği ve umursamadığı için ötenazi ile öldürülüyor. Bu, günde 700 hayvan demek.

Kuzey Carolinalı fotoğrafçı Mary Shannon Johnstone hayvanlarda aşırı popülasyon konusuna halkın dikkatini çekmek istiyor. “Hayvan Üretme Cehaleti” adlı moral bozucu projesi hayvan barınaklarındaki koşullara ve öldürülen güzel (ve çoğu kez sağlıklı) hayvanların trajedisine acımasız bir bakış niteliği taşıyor. Türkiye’de 5199 sayılı yasada meydana getirilmek istenen değişiklikler sonucunda sokaklarda hayvan kalmaması, hayvanların barınaklarda toplanması ve  toplanan hayvanların iktidarın uygun gördüğü şekillerde idare edilmesi söz konusu…bu proje şu anda kenara konmuş olabilir, gene de gelinecek nokta burası. O yüzden aşağıdaki çalışmaları bu bilgiyi de aklımızda tutarak incelemeliyiz…

 Resimlerin hepsi Mary Shannon Johnstone’un ‘ATIK EŞYALAR’ adlı projesinden…

(daha&helliip;)

Neden Hayvan Hakları?

ALF

Bazı ALF üyeleri “insanlar bütün hayvanlara evcil hayvanları gibi davranmalı” diyor. Bir köpekle bir domuz arasında fark görmüyorlar.

Bazıları “bu, pek de güven duyulmaması gereken duygusal bir tepki” diyor, ancak kendileri de pet taşlarına ve içi doldurulmuş hayvanlarına duygusal olarak bağlılar.

Bazıları hariç bir çok insan hayvan hakları aktivistlerinin hayvanları fazla ciddiye aldığına inanıyor. Onlara göre orantı kavrayışlarında bir dengesizlik var.

(daha&helliip;)

USTA TÜRCÜ

İnek. Belki de dünya üzerinde en vahşetle sömürülen canlılardan biri.

Ed Duvin, “Cyranos Journals” Editörü

İlerici toplum diğer canlılara ilgi gösterme konusunda uzun süre direndi, böyle yapmanın bir ayrıcalık ve denge  ihlâli olacağını varsaydı hep. Onların o eğri büğrü “savunmasızların savunulması” düşüncesine kapıldığımı hissediyorum,  ama aynı zamanda bu akıl hastanesinde eğlenmek son derece rağbet görüyor. Bir İonesco oyunu oynanıyor, insanlar milyarlar adedince helâk olmaya devam etsinler diye hayvanlarla ipe sapa gelmez tartışmalar sürdürüyor. Bu oyun türümüzün bir tanımı gibi, labirentteki kibrimizi kutluyor.

(daha&helliip;)

Bizim Gibi Hayvanlar: Bir Tür Kimliği Arayışı

Dr. Steve Best

İnsan ruhu ölmedi. Gizlenerek yaşamaya devam ediyor. İnsan ahlâkının kökü olması gereken merhametin, gerçek genişliğine ve derinliğine, ancak kendini insan türüyle sınırlamayıp bütün yaşayan canlıları kucaklaması sayesinde  ulaşabileceğine inanıyorum”. Dr. Albert Schweitzer
Hayvanlar insan hayatının her zaman merkezinde yer aldılar; hem en iyi, hem de en kötü şekillerde. Alenen belli olanla başlamak gerekirse, bizler hayvanız ve evrimsel atalarımız olan insan olmayan canlılarla aynı zaman akışı içerisinde yaşıyoruz. Onlarla fizyolojimizi, genetiğimizi, ve temel davranışlarımızı paylaşıyoruz; ahlâkımızın ve aile yapılarımızın en temel yönleri de primatlardan geliyor, diye düşünülüyor. Batı psikozunun sandığının tersine, bizler hayvanlardan üstte değiliz, onlardanız.

21. Yüzyıl Devrimi

Dr. Steve Best

 Soruna Giriş

 

Özgürlük, haklar, demokrasi, şefkat etiği, barış, türler arası adalet ve ekoloji savaşında bir çok kaleyi kazanıyoruz.

Ama savaşı kaybediyoruz.

Hırs, şiddet, yağmalama, çıkar ve tahakküm savaşını. Uluslarlarası şirketlere, dünya bankalarına ABD imparatorluğuna, Batı askeri makinelerine karşı olan savaşı. Ekonomik büyümeyi, teknolojik gelişmeyi, aşırı üretimi, aşırı tüketimi ve aşırı nüfus artışını her yere yayan sistemlere karşı olan savaşı.

Son on yıllarda yaşanan yoğun sosyal ve çevresel mücadelelere rağmen, demokrası ve ekoloji mücadelesinde toprak kaybediyoruz.

(daha&helliip;)

Hayvan Özgürlüğünün Görevi: Ne Fazlası Ne Azı

Dr. Steve Best

Ancak bu sırada düşünmeye başladım: hayvanlara şefkat gösteren insanlarla neden dalga geçiliyor, neden küçümseniyorlar? Neden psikolojik olarak anormal ve ahlâken yanlış kabul ediliyoruz? Neden bizlere kedici köpekçi, insan düşmanı ya da terörist deniyor? Neden veganizm ve hayvan hakları konusu bu kadar büyük tepki çekiyor? Hayvan özgürlüğü konusu neden insan ruhunda çok ilkel ve çiğ bir sinire dokunarak diğerlerinin direnmesine neden oluyor, devletten böylesine baskı görüyor? Neden böylesine tehdit edici bir özelliği var?

(daha&helliip;)

Onların Acısı, Sizin Sesiniz: Hayvan Refahı ve Hayvan Hakları

Marc Bekoff

İnsanlar diğer hayvanları kafeslere tıkıp insanlar gelişsin diye onların köklerini kazımalı, onları yemeli ya da giymeli, birbirine yedirmeli, ya da bir yaşam alanından bir diğerine sürmeli mi? İnsanların diğer hayvanlarla olan ilişkilerinin karmaşıklığı kim olduğumuz üzerine bizi düşünmeye zorlayan moral bozucu ve insanı geren bir takım sorular koyuyor ortaya. Çoğu kez hayvanların fiziksel ve psikolojik sağlıklarıyla ilgilenen insanların neden varolan problemlerin çözümleri konusunda diğer insanlarla hemfikir olamadığı merak edilir. Bu insanlar, hayvan refahı ve hayvan haklarını savunan insanların rızaları olmayan canlılara nasıl isterlerse öyle yapabileceğine inandıkları canlıları korumak adına aynı çözümleri kabul edeceğine inanıyorlar. Ancak çoğu kez durum böyle değil.

(daha&helliip;)

Hayvan Bakış Açısı Kuramının Devrimci Anlamları

-Yazının tamamı-

Dr.Steven Best

Tarihsel ve toplumsal dinamiklerin karmaşıklığı ancak çoklu perspektifle uygun şekilde kavranabilir. Bu çoklu perspektifler Marksizm, feminizm, ırk/sömürge sonrası dönem incelemeleri, ve çevreci determinizm gibi eleştirel yaklaşımları kapsıyor. Sınıf, toplumsal cinsiyet, coğrafya ve iklim gibi belirleyicilere ayrıca insan tarihine hayvanların yaptığı etkiyi de eklememiz gerekiyor, ya da insan-hayvan ilişkileri ve karşılıklı etkileşimleri de diyebiliriz- hayvan bakış açısını kullanınca bu daha da netleşiyor.

(daha&helliip;)

Sonuç: “Tarih Bilmecesi”nin Şifrelerini Çözerken

Dr. Steve Best

 Hayvan Bakış Açısı Kuramı/VI.-Son Kısım

“Bir evrimsel strateji olarak sömürü, zamanını doldurdu”.

Colin Tudge

Hayvan bakış açısı, genel olarak insanın biyolojik ve sosyal evrimini baskıcı  kültürlerin, sosyal hiyerarşilerin, ekonomik ve  politik eşitsizliklerin ve asimetrik iktidar sistemlerinin kökenleri, dinamikleri ve gelişimini ortaya koymak gibi önemli yeni tarzlarda aydınlatmaya çalışır. Hayvan bakıç açısı sayesinde;  nefret, hiyerarşi, şiddet, savaş, kölelik, ırkçılık, ataerkillik, sömürgecilik, Anti-semitizm ve Soykırım deliliğinin kökenleri hakkında önemli dersler öğrenebiliriz. Diğer tarihi yaklaşımlarla elde edilemeyen perspektifler ve öngörüler sağlayarak hayvan bakış açısı insanın hayvanları egemenliğine almasının insanın insanı baskı altına almasına nasıl bağlı olduğunu analiz eder, büyük ölçekli hayvan katliamı ve hayvan sömürüsünün çevreye olan zararlarını  aydınlatır.

(daha&helliip;)

Bir Dağ (Aslanı) Gibi Düşünmek: Hayvan Bakış Açısı ve Militan Doğrudan Eylem

Dr. Steve Best

Hayvan Bakış Açısı Kuramı /V.Kısım

“Eyleme karşı çıkan tek bir balina gösterin, eyleme hemen son vereceğiz; ama bu olana dek insanların ne düşündüğü umrumda değil”. Paul  Watson

 “Gidin bunu atlara anlatın”. Eski ALF tutuklusu Peter Young’ın Jonathan Paul’un 1997 yılında Cavel West At Mezbahası’nı yakma girişiminden sonra kendisine yönelik pasifist eleştirilere verdiği yanıt.

Hayvan bakış açısı, hayvan – insan ilişkilerinin tarih boyunca nasıl olduğunu anlamak açısından yaşamsal bir öneme sahip; psikolojik, sosyal ve ekolojik krizlerin kökenleri ve gelişimi ile ilgili ciddi öngörüler elde etmek için büyük önem taşıyor. Yalnızca sosyal organizasyon ve değişimi anlamak için değil; bireylerin, kültürün ve bir bütün olarak insanlığın niteliğini yeterli şekilde değerlendirmek için olmazsa olmaz bir özelliği var; öte yandan direniş ve devrimci mücadele için gerekli taktik meselelerini yeniden gözden geçirmek için önemli. Tartışmanın bastırıldığı, sansürlendiği, pasifist dogmaların hegemonyasına mahkûm edildiği yerlerde hayvan bakış açısı, taktikleri kurban edenlerin değil kurban edilenlerin bakış açısıyla düşünmemizi sağlıyor; böylece  şiddeti sürdürenler ve onların çeşitli “muhalefet” hareketlerinde toplanmış korosu tarafından çekip çevrilen söyleme sağduyu ve ahlâki bir netlik kazandırılabilir.

(daha&helliip;)

Hayvan Bakış Açısı Kuramı/IV.Kısım: Hayvan Bakış Açısı, Etik, Adalet ve İnsan Doğası

Dr. Steve Best

Etik anlamda,  hayvan bakışı; adalet kurallarının belirlenmesi, bir toplumun veya bireyin moral karakterinin tam anlamıyla değerlendirilebilmesi ve  Homo sapiens’inşiddet dolu, agresif, hiyerarşik ve baskıcı eğilimleri olan bir tür olduğunun altını çizen eleştirel bir perspektif kazanılması anlamında bir çok değer üretiyor ve bunun bir çok sonuçları bulunuyor.

(daha&helliip;)

“HAYVAN DOSTLUĞU” KÜLTÜREL Mİ, GENETİK Mİ?

Nadir Bencan

“Hayvan dostluğu” kavramını, vejeteryanlıktan veya veganlıktan daha geniş bir kavram olarak kullanıyorum. İnsan et yemeyi kategorik olarak reddetmiyorsa, piknikte yarım saat ata binmeyi eğlenceli buluyorsa, evinde kafeste muhabbet kuşu beslemekten mutluluk duyuyorsa, bunlara rağmen hayvanlara yapılan kötü muamelelere karşı yüreğinde bir tepki hissedebiliyorsa, işte o insan da “hayvan dostu” kavramının içine girer. Böyle geniş bir kavram kullanmazsak, Hayvan Hakları gibi önemli bir konuyu son derece dar ve marjinal bir grup insanın üzerine yüklemiş oluruz ki, bu da hayvanlara yapılacak kötülüklerden birisi olur.

(daha&helliip;)

Hayvan Bakış Açısı Kuramı III. Kısım: Türcülük ve Hiyerarşinin Doğuşu

Dr. Steve Best

Hayvan bakış açısı,  insanlar ve hayvanlar arasındaki dinamik, sembiyotik karşılıklı etkileşimler aracılığıyla toplumların köklerini ve bu toplumların gelişimini inceler; bu sebeple tarihi insanın bir özne oluşunu var olan bütün şeyler arasında kendine özgü tek varlık olarak cisimleştiren evrimci bir konumdan yorumlamaz, ayrıca Promete türünün otonom eylemleri olarak da yorumlamaz; tam tersine, hayvanları insan tarihinin olmazsa olmaz bir parçası ve kendi içinde ahlâk özneleri ve otonom özneler olarak gören ortaklaşa evrim optiği aracılığıyla yorumlar. İnsanların hayvanlarla barışçıl ve hürmet barındıran bir ilişki sürdürüp sürdürmediği ya da şiddete ve sömürüye meyilli bir tür olup olup olmadığımız konusuna gelirsek, hangisi olursa olsun bunun insan psikolojisi, toplumsal formasyon ve değişime, ayrıca doğal çevreye net bir etkisi olmuştur.

(daha&helliip;)

Hayvan Bakış Açısı Kuramı II.Kısım: Marksizm, Çevresel Determinizm ve Eko-Hümanizm

Dr. Steve Best

19.yy’ın ortasında Karl Marks tarih yazmaya yeni bir yaklaşım getirdi; odak noktası tanrılardan ve krallardan üretime, ticarete, emeğe ve sınıf çelişkisine kayıyordu. Tarih yazımı, tarihin Tanrı ya da düşünceler tarafından belirlendiği o “idealist” görüşe saplanıp kalmışken , Marks; ekonomi, üretim ve sınıf mücadelesinde belirleyici maddi güçleri ortaya koyuyordu. Tarih; üretimin, kaynakların, teknoloji ve sosyal kurumların kontrolü ve bunların kime ait olduğu gerçeği, bir dizi sınıf çelişkisi tarafından belirleniyordu.

(daha&helliip;)

Hayvan Bakış Açısı Kuramı /I. Kısım

Yazının tamamı altı kısımdan oluşuyor.

1.Hayvan Bakış Açısı Teorisinin Epistemolojisi ve Politikası

2.Marksizm, Çevresel Determinizm ve Eko-Hümanizm

3.Türcülük ve Hiyerarşinin Doğuşu

4.Hayvan Bakış Açısı, Etik, Adalet ve İnsan Doğası

5.Bir Dağ (Aslanı) Gibi Düşünmek: Hayvan Bakış Açısı ve Militan Doğrudan Eylem

6. Sonuç: “Tarih Bilmecesi”nin Şifrelerini Çözerken

Dr.Steve Best

Tarihsel ve toplumsal dinamiklerin karmaşıklığı ancak çoklu perspektifle uygun şekilde kavranabilir. Bu çoklu perspektifler Marksizm, feminizm, ırk/sömürge sonrası dönem incelemeleri, ve çevreci determinizm gibi eleştirel yaklaşımları kapsıyor. Sınıf, toplumsal cinsiyet, coğrafya ve iklim gibi belirleyicilere ayrıca insan tarihine hayvanların yaptığı etkiyi de eklememiz gerekiyor, ya da insan-hayvan ilişkileri ve karşılıklı etkileşimleri de diyebiliriz- hayvan bakış açısını kullanınca bu daha da netleşiyor.

(daha&helliip;)

Hayvanların Ahlâki Taleplerinin Ahlâki Anlamı

“Hayvanların Ahlâki Statüsü” adlı yazının son kısmı.

II. Hayvanların Ahlâki Taleplerinin Ahlâki Anlamı

Hayvanların bizden taleplerde bulunması bizim bu taleplere nasıl yaklaşmamız ya da birbiriyle çelişen taleplerin nasıl bir hükme bağlanması konusunda pek yol göstermez. Ahlâken öneme sahip olmak ahlâki bir radar ekranında görünmek gibidir- sinyalin ne kadar güçlü olduğu ya da ekranda nerede yer aldığı birbirinden ayrı sorulardır. Elbette insanların hayvanların ahlâki önemlerini sorgulama biçimi hayvanların taleplerinin gücünü nasıl anlamamız gerektiğini de bize gösterecektir.

(daha&helliip;)

Hayvanlar Düşünüyor ve Hissediyor mu?

Marc Bekoff

Yas tutan tek hayvanın insan olduğunu düşünmek küstahlık.

Yas tutan tek hayvan biz değiliz.

Hayvanların zengin ve derin duygular deneyimlediğine şüphe yok. Hayvanlarda duyguların evrim geçirip geçirmediği gibi bir soru söz konusu değil, bu duyguların neden bu şekilde evrim geçirdiği, bir soru olarak karşımıza çıkıyor. Duygularımızın atalarımızın, hayvan akrabalarımızın bize hediyesi olduğunu asla unutmamalıyız. Bizim duygularımız var. Diğer hayvanların da öyle.

(daha&helliip;)

Neokarnizmi Anlamak

Dr. Melanie Joy

Bugünlerde bazı eleştiriler “insancıl” et yemenin meziyetlerini ilan eden, “sürdürülebilir” et yemenin etik tarzını savunanlardan ya da  ne olursa olsun hayvan eti yemenin beslenme anlamında gerekliliği konusunda ısrar edenlere kıyasla veganlara  daha çok çaresizlik hissi veriyor. Öfkeli veganlar yıllar boyu çevre, insan sağlığı ve hayvanlar üzerinde hayvancılığın etkisi konusunda farkındalık yaratmaya yönelik çalışmalara rağmen aynı argümanların et yemeyi savunmak için kullanılmasına içerliyor.

(daha&helliip;)